70 yılda yalnızca iki kadın F1 startı alabildi. Peki neden hâlâ hiçbir kadın pilot gridde yer almıyor? Sponsor desteği, önyargılar ve sistematik engeller Formula 1’de kadınlara fren mi oluyor?
Dünyanın en prestijli motor sporu olarak görülen Formula 1’de, kadın sürücüler neredeyse hiç yok. 70 yılı aşkın süredir düzenlenen yarışta yalnızca iki kadın pilot start alabildi. Peki bu durum yetenek eksikliğinden mi kaynaklanıyor, yoksa perde arkasında görmezden gelinen bir cinsiyetçilik mi var?
Motor sporlarının zirvesi Formula 1’de kadın pilotların temsil oranı tarihsel olarak oldukça düşük seviyede kaldı. İlk kadın F1 pilotu İtalyan Maria Teresa de Filippis, 1958 yılında Maserati ile üç Grand Prix’e katılmış, en iyi sonucu ise 10. sırayla elde etmişti. Onu izleyen Lella Lombardi ise 1975 İspanya GP’sinde aldığı yarım puanla, Formula 1 tarihinde puan kazanan ilk ve hâlâ tek kadın pilot olarak kayıtlara geçti.
MotorSport dergisinin verilerine göre, bugüne dek yalnızca beş kadın sürücü Formula 1’e katılmaya çalıştı. Bunlardan yalnızca de Filippis ve Lombardi Grand Prix startı alabildi. Diğer isimler olan Divina Galica (İngiltere), Desiré Wilson (Güney Afrika) ve Giovanna Amati (İtalya) ise çeşitli denemelere rağmen yarışlarda yer alamadı.
Yüksek Maliyet ve Sponsorluk Engeli
Günümüzde Formula 1’e ulaşmak çok daha maliyetli bir süreç haline geldi. Webtekno’nun aktardığına göre bir F1 yeteneğini yetiştirmek milyonlarca dolara mal olabiliyor. Alman pilot Sophia Flörsch gibi isimler, kadınların bu spor dalında önlerindeki en büyük engelin sponsorluk eksikliği olduğunu vurguluyor. Sponsoru olmayan kadınlar, genellikle düşük bütçeli ve rekabet gücü zayıf takımlarda yer alabiliyor; bu da performans sergileme ve görünürlük şanslarını azaltıyor.
Kadınların karting seviyesinden itibaren yeterince desteklenmediği de bir başka önemli sorun olarak öne çıkıyor. Formula 1 Motorsporları Kulübü’nün analizine göre, kız çocuklarının karting yapmaya teşvik edilmemesi ve kiralık ekipmanlarla yarışmak zorunda kalmaları, sporun başında ciddi bir eşitsizlik yaratıyor.
Fiziksel Engeller Gerçek Mi?
Formula 1’in yüksek fiziksel gereklilikleri kadınların bu sporda yer almasını engelliyor mu? Eski F1 pilotu David Coulthard bu soruya net bir yanıt veriyor: “Kadınların fiziksel olarak yetersiz olduğu düşüncesi tamamen saçmalıktır.” Gelişen teknoloji sayesinde araçlar artık daha ergonomik; direksiyon destek sistemleri, özel antrenman programları ve sağlık desteği ile cinsiyete dayalı fiziksel farklılıkların önemi azalıyor. Günümüzde performans, cinsiyetten ziyade bireysel yeterlilikle ilişkilendiriliyor.
Stereotipler ve Medyada Algı Sorunu
Kadınların Formula 1’de önündeki bir diğer büyük engel ise toplumsal önyargılar. Red Bull Takım Patronu Christian Horner’ın 2022’de sarf ettiği “Drive to Survive, genç kızları yakalıyor çünkü sürücüler iyi görünümlü” açıklaması kamuoyunda büyük tepki çekmişti. Bu tür açıklamalar, kadın pilotların yeteneklerinden çok dış görünüşleriyle anılmasına neden oluyor. Aynı şekilde sponsorların da bu algıya katkı sağladığı, iyi görünümlü erkek sürücüler üzerinden kadın izleyiciye ulaşılmaya çalışıldığı yönünde eleştiriler var.
FIA ve F1’den Yeni Girişimler
Son yıllarda bu eşitsizliği aşmak adına çeşitli girişimler hayata geçirildi. 2023’te başlatılan F1 Academy, kadınlara özel bir Formula 4 serisi olarak dikkat çekti. Serinin ilk şampiyonu Marta García, gelecek sezon PREMA takımıyla Formula Regional serisine tam burslu olarak geçiş yapacak. Bu adım, kadın sürücüler için önemli bir basamak oluşturuyor.
FIA bünyesinde başlatılan “More than Equal” programı ve Susie Wolff’un öncülüğünde kurulan Dare to be Different girişimi de kadınları motor sporlarında desteklemeyi hedefliyor. 2019’da başlayan ve 2022’de finansman eksikliği nedeniyle sona eren W Series ise kadınlara fırsat sunma konusundaki öncü projelerden biri olarak kayda geçti.
McLaren’dan Tarihi Adım
Kadınların Formula 1’e adım atma yolculuğunda son dönemde önemli gelişmeler yaşanıyor. Tele1’in haberine göre, McLaren takımı 2024 sezonu için 2023 F1 Academy pilotu Bianca Bustamante’yi genç sürücü programına dahil etti. Bu adım, Formula 1 tarihinde bir kadın pilotun ilk kez bir takımın resmi geliştirme programına alınması açısından tarihi bir nitelik taşıyor.
Tüm bu gelişmelere rağmen, kadınların erkek sürücülerle aynı seviyede rekabet edebileceği bir F1 geleceği hâlâ tartışmalı bir konu. David Coulthard gibi isimler bunun mümkün olduğunu savunsa da, 30 yıldır bir kadının F1 startı alamaması sistematik sorunların hâlâ aşılamadığını gösteriyor. Uzmanlar, altyapıdan sponsorluk desteklerine kadar her aşamada eşitliğin sağlanması gerektiği görüşünde birleşiyor.
Kaynaklar: Formula 1’in resmi sitesi ve haberleri, Motorsporları yayınları, Webtekno, Sportskeeda, Motormagazine, Tele1 kaynaklardaki güncel röportaj ve haberler.








Yorum bırakın