Bülten Kıstas

Avrupa Birliği (AB), son dönemde savunma harcamalarını artırmak amacıyla kapsamlı bir yeniden silahlanma planı açıklamış durumda. Bu plan, 800 milyar avro büyüklüğünde bir harcama alanı yaratmayı hedefliyor ve bunun finansmanı için 150 milyar avroluk yeni bir borçlanma yapılması öngörülüyor. Ancak, bu yeni borçlanma ve harcamalar, AB’nin kredi notunu nasıl etkileyecek? 

AB’nin kredi notu ve yeniden silahlanma planının etkileri

Fitch Ratings, Avrupa Birliği’nin savunma harcamalarını artırmaya yönelik planlarının, üye ülkelerin bireysel kredi notlarında doğrudan bir indirime yol açmayacağına dikkat çekti. Ancak, AB düzeyinde yaratılacak 150 milyar avroluk yeni borçlanma, AB’nin genel kredi notunu etkileyebilir. Kredi derecelendirme kuruluşu, bu planın onaylanmasının ardından borçlanma oranlarının artmasının, AB’nin kredi notu aralığının düşmesine yol açabileceğini öngördü.

Von der Leyen’in açıkladığı plana göre, AB üyesi ülkelerin savunma harcamalarını GSYH’nin yüzde 1,5’i oranında artırarak dört yıl içinde yaklaşık 650 milyar avroluk mali bir alan yaratması bekleniyor. Bu, önemli bir finansman kaynağı sunacak olsa da, bu harcamaların kaynağı olan yeni borçlanmalar, AB’nin toplam borç yükünü artırabilir. Dolayısıyla, bu harcamaların kısa vadede ekonomik büyümeye katkı sağlaması mümkün olsa da, uzun vadede borç yükünün sürdürülebilirliği sorgulanabilir.

Borçlanma ve büyüme

AB’nin bu yeni planı, üye devletlere savunma alanında büyük bir mali destek sunmayı amaçlasa da, finansmanın büyük kısmı borçlanma ile sağlanacak. Bu da Avrupa’nın toplam borç seviyesinin artmasına yol açacak. Diğer yandan, savunma harcamalarındaki artış, Avrupa’daki iş gücü piyasalarını canlandırabilir. Savunma sektörü yatırımları, teknoloji geliştirme ve üretim süreçlerini tetikleyerek yeni iş olanakları yaratabilir. Ayrıca, bu tür harcamalar kısa vadede ekonomik büyümeyi destekleyecek, ancak uzun vadede sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşılabilmesi için dikkatli bir bütçe yönetimini gerekli hale getirecek.

AB’nin güçlü bir aktör olma hedefi

Yeniden silahlanma planı, yalnızca ekonomik açıdan değil, politik ve stratejik açıdan da önemli bir dönüşümü işaret ediyor. AB’nin savunma kapasitesini güçlendirme çabası, küresel düzeyde daha bağımsız bir aktör olma amacını taşıyor. Uzun vadede AB, dünya çapında daha bağımsız ve güçlü bir güvenlik stratejisine sahip olmayı hedefliyor.

Türkiye’de ne olacak?

Avrupa Birliği’nin savunma harcamalarını artırma planı ve bu planın ekonomik etkileri, yalnızca AB ülkelerini değil, Türkiye gibi bölgesel aktörleri de yakından ilgilendiriyor. AB’nin bu yeni stratejisi, Türkiye ekonomisi üzerinde hem doğrudan hem de dolaylı etkilere sahip olabilir. 

AB’nin savunma harcamalarını artırma planı, Türkiye için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor. Savunma sanayii ve ticaret alanında yeni fırsatlar ortaya çıkabilirken, AB’nin borçlanma yoluyla bu harcamaları finanse etmesi, küresel finansal piyasalarda dalgalanmalara neden olabilir ve bu durum Türkiye’nin kırılgan ekonomik yapısını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, AB’nin savunma ve güvenlik alanında daha bağımsız bir politika izlemesi, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerde yeni dinamikler yaratabilir.

Türkiye’nin bu süreçten en az zararla çıkması ve fırsatları değerlendirebilmesi için, savunma sanayii ve ihracat odaklı politikalarını güçlendirmesi, finansal istikrarını koruması ve AB ile olan ilişkilerini dengeli bir şekilde yönetmesi gerekiyor.