Galatasaray ve Fenerbahçe, Türk futbolunun iki devi olduğunu iddia ediyor… Ama son oynanan derbi, “dev”lik iddiasını yerle bir edecek kadar heyecansızdı. 0-0 biten maç, sanki iki takım da “kaybetmeyeyim de nasıl kaybetmeyeyim” diye oynamış gibiydi. Taraftar tribünlerde coşkuyla tezahürat yaparken, sahada ise futbol adına neredeyse hiçbir şey yoktu.
Futbol mu Oynadık?
Galatasaray, evinde oynamasına rağmen topu ileriye taşıma cesareti gösteremedi, orta saha adeta bir “top çevirme” şovuna dönüştü. Fenerbahçe ise, “Biz de zaten gol atmaya gelmedik” dercesine, defansif bir oyunla yetindi. Peki, bu kadar korkak bir futbol izlenmeye değer mi? Taraftar, tribünleri doldurup bu maçı heyecanla beklerken, sahada iki takım da adeta “beraberliğe” imza attı. Futbolun ruhu bu mu?
Taraftar, her zamanki gibi inanılmaz bir enerjiyle takımlarını destekledi. Ama sahada oynanan futbol, bu enerjiyi kullanamadı. Galatasaray taraftarı, evinde oynadığı maçta neden bu kadar pasif bir oyun izlemek zorunda kaldı? Fenerbahçe taraftarı ise, takımının neden tek bir etkili pozisyon üretemediğini sorguladı mı?
Taktik mi Dediniz? Hangi Taktik?
Galatasaray, maç boyunca neredeyse hiç risk almadı. Fenerbahçe ise, sanki “beraberlik bize yeter” mantığıyla oynadı. Peki, bu kadar büyük bir derbide, bu kadar korkak bir taktik anlayışı neyin nesi?
Futbolun Ruhu Kayboldu!
Galatasaray-Fenerbahçe derbisi, sadece bir futbol maçı değil, aynı zamanda bir kültürdür. Futbolun ruhu, adeta kayboldu. Bu kadar korkak bir futbol izlemeye devam edersek, bu derbilerin anlamı da giderek yok olacak gibi görünüyor. Taraftar, daha iyisini hak ediyor!








Yorum bırakın