Bülten Kıstas

Her ABD seçim dönemi geldiğinde Türkiye’nin gündemini adeta Amerikalıların kendilerinden daha çok meşgul etmesi, ironik olduğu kadar düşündürücü de. Twitter’da, haber kanallarında, kahvehanelerde, hatta aile toplantılarında bile Demokratlar mı Cumhuriyetçiler mi tartışmalarının odağına yerleştirilen Türkiye görüyoruz. Sanki Amerika’nın başkanı Türk halkı tarafından seçilecek!

Kendi Ülkesindeki Sorunları Unutmak

ABD seçimlerine odaklanmak, çoğu zaman Türkiye’deki siyasetçilerin ve halkın kendi ülkesindeki gerçek sorunları göz ardı etmesiyle sonuçlanır. Enflasyon, işsizlik, eğitim ve sağlık gibi temel sorunlarla boğuşan ülkede, ABD’nin başkanlık seçimlerine bu kadar dikkat vermek, toplumun gündem saptırma merakını sorgulatıyor. Özellikle bazı medya organlarının ABD seçimlerini an be an analiz ederek ABD’deki siyasal çekişmelere daha çok odaklanması, halkın kendi ülkesindeki sorunlardan soyutlanmasına sebep olur.

İroni: Kendi Siyasetine Çözüm Bulamayanların ABD Üzerinden Kurtuluş Arayışı

ABD seçimlerine böylesine bağlanmak aslında toplumun kendi ülkesindeki siyasi düzene duyduğu güvensizliği de açığa çıkarır. Bu ilginç bir ironidir: Halk, kendi temsilcilerinden beklediği çözümleri ABD’deki gelişmelerde arıyor. Bu durum, Türkiye’nin siyasetinde kendi iç sorunlarına çözüm bulamayanların dış etkenlere bağımlılığını gözler önüne seriyor. Bu, aynı zamanda Türkiye’de siyasetin popülizm ve kutuplaşma üzerinden yürütülmesinin de bir göstergesi. Kendi siyasetçilerini sorgulamak yerine, ABD seçimlerinden bir kurtuluş reçetesi ummak, siyasetin popüler ama yüzeysel tartışmalardan kurtulamadığının da bir örneği.

Amerikan Rüyasına Kendi Gerçeklerini Sorgulatarak Uyanmak

ABD seçimlerinin Türkiye’de geniş yer bulması, aslında Türkiye halkının içsel bir sorgulama ihtiyacının göstergesi olarak da okunabilir. Amerikan seçimlerini izlerken “Peki bizde ne olacak?” sorusunu sormayan halk, kendi sorunlarına yabancılaşmış bir halktır. Özgür ve şeffaf demokrasiye özen duyan halk, Türkiye’de bu değerlerin eksikliğini hissettikçe Amerikan seçimlerini idealize ediyor. Bu, Türkiye siyasetindeki eksikliklerin halk tarafından sessizce kabul edildiğini gösteriyor. Ancak Türkiye halkının kendi siyasetine bu gözle bakması, demokrasinin iyileştirilmesi yönünde daha önemli bir adım olabilir.

Türkiye’nin Gündemi Amerika’dan İbaret Değil!

ABD seçimlerine gösterilen ilgi, kendi siyasi yapısının eksikliklerine dair farkındalığı artırmaya vesile olabilir. Kendi sorunlarını çözmeye odaklanmayan, sürekli dışarıya bağımlı hale gelen bir ülke, gerçek demokrasiye ulaşma hedefinden giderek uzaklaşıyor. Amerikan seçimlerinden medet ummak yerine Türkiye’nin kendi demokratik yapısını güçlendirmesi, halkın kendine güvenini artırması ve en önemlisi, siyasetin gerçek sorunlara odaklanması ilk öncelik olmalıdır.