Kediler ve kelebekler arasında gerçekten bir bağlantı olabilir mi? Yoksa bu sadece aklımızın bize oynadığı oyun mu?
Kelebekler narin kanatları ile rüzgârda dans eder. Peki ya kediler? Kediler, birer ninja gibi sessizce hareket eder, gölgeler arasında kaybolur ve bir anda karşımıza çıkıverir. Aslında teknik olarak kediler uzaylıdır.
Bir an için hayal edin; kedi olduğuna inanan bir kelebek. Sabahları pencere kenarında oturup dışarıyı izlerken, birdenbire koca bir patinin size doğru yaklaştığını düşünün. Ya da tam tersi; bir kedinin kanat çırptığını, havada süzüldüğünü ve bir çiçeğin üzerine konduğunu gözünüzde canlandırın. Her iki durumda da ortaya çıkan görüntü hem komik hem de dikkat çekici olabilir.
Kediler ve kelebekler, aslında günlük yaşamımız da dikkat çekici, neşeli ve biraz da tuhaf taraflarını temsil eden iki farklı kutup gibidir. Kelebekler, özgürlüğün ve güzelliğin simgesi iken, kediler de evcil yaşamın, sevecenliğin ve bir o kadar da başına buyrukluğun sembolüdür.
Kediler ve kelebekler birbirinden çok farklı iki varlık gibi görünse de onları birleştiren şey, yaşamın küçük sürprizleri ve güzellikleri olabilir. Belki de bazen kelebek gibi hafif olmalı, bazen de kedi gibi gizemli kalmalıyız.
Kim bilir? Belki de bir gün bir kedi, bir kelebeği yakalayıp ona “Sen de benim gibi olabilirdin!” diyecektir. Ama o gün gelene kadar, her şey aynıymış gibi yapmaya devam edelim.








Yorum bırakın